Ana içeriğe atla

I-131 MIBG tedavisi nedir?

I-131 MIBG, nöroblastom, feokromositom gibi nöroendokrin tümörü olan hastalarda kullanılan bir tedavi yöntemidir. Bu tedavide tümör hücrelerini tahrip eden radyoaktif madde kullanılarak tümör boyutunun ve tümörden kaynaklanan semptomların azaltılması amaçlanmaktadır. Bazı hastalarda bu tedavi hastalığı uzun süre kontrol altında tutabilir. Bu tedavinin verilmesi düşünülen hastalara, uygunluk değerlendirmesi için tanısal bir tarama yapılır

I-131 MIBG Tedavi Prensibi
I-131-MIBG, nöroendokrin tümör olarak adlandırılan tümörlerde biriken bir radyoaktif bileşiktir. Bu tümörler arasında nöroblastom, feokromositom, paraganglioma ve medüller tiroid karsinomu sayılabilir. MIBG bu hücrelerde biriktiğinde beraberindeki radyoaktif I-131 sayesinde aynı zamanda radyasyon vererek bu hücrelerin büyümesini engeller ve öldürür. Tedavi kararı verilmeden önce tümör hücrelerinde bu maddenin tutuluduğunu saptmak amacıyla I-123 veya I-131 işaretli MIBG ile tarama yapılır. Bu sayede hastalığın yaygınlığı ve tedavi etkinliği için tümörde yeterli miktarda birikimin olup olmadığı belirlenir. Bu akıllı molekül ile kanser hücrelerini yok etmek amacıyla radyasyonun tümör bölgesine taşınması ve vücudun diğer bölgerlerine radyasyon maruziyetinin azaltılması amaçlanmıştır.

Bu Tedavi Güvenli mi?
Kullanılan hedefe yönelik radyoizotopun çoğu tümör hücreleri hedef alır ve bu şekilde radyasyonun sağlıklı dokuya hasar vermesi en aza indirilir. Bununla birlikte, radyasyon kan hücrelerinin üretimini, etkileyebilir. Bu bedenle u kan biyokimyasındaki olası değişiklikler belirli aralıklarla takip edilir.

Tedavinin planlanmasi ve beklentiler
I-131-MIBG tedavisi, ameliyat, kemoterapi gibi diğer tedavi türlerlerinin yetersiz olduğu nöroendokrin tümörleri tedavi etmek için kullanılır. Standart tedavi 1-2 gün hastanede yatılarak damardan verilir. Uygulama sayı ve aralığı hastaya göre değişebilir.

Tedavinin 1-3. gününde sintigrafi ile verilen radyoaktif maddenin vücut dağılımı değerlendirilir.

Hastaların yarısından fazlasında, tumör küçülür veya büyümesi durur. Dahası, hastaların büyük bir çoğunluğunda tümörün neden olduğu şikayetler kaybolur ve yaşam kalitesi artar.

Tedavinin yan etkileri
Kısa vadede yorgunluk, mide bulantısı ve tümörün neden olduğu semptomlarda geçici bir artış olabilir. Uzun vadede ise gecici kemik iliği baskılanması görülebilir, ancak bu oran %1’in altındadir.